01 Mayıs 2024 - Çarşamba

Şu anda buradasınız: / GENÇLİĞİN SORUNU: DEPRESYON
GENÇLİĞİN SORUNU: DEPRESYON

GENÇLİĞİN SORUNU: DEPRESYON SİBEL ÜRESİN

Son yıllarda aile kurumu içerisinde yaşanan sıkıntılar gençler üzerinde oldukça olumsuz etkiler oluşturmakta. Çocuklarımızda da artık sıkça rastlanan davranış bozuklukları gözlenmekte. Elbette ki bu gibi durumlar yaşam içerisinde kimi zaman doğal olarak algılanabilir. Fakat bu gibi davranış bozuklukları günden güne artarak devam ediyorsa bu noktada sıkıntılı bir tablo akla gelebilir.

 “Depresyon” yetişkinlerde bu sıkıntılı tablonun adıdır. Günümüzde depresyonun teşhis ve tedavisindeki oldukça önemli gelişmeler gözlemlenmektedir. Bu çalışmaların ergenlik ve çocukluk döneminde yaşanan sorunlara önemli katkıları olmuştur. Ancak yetişkinlerden farklı olarak gençlik döneminde yaşanan depresyonun belirtilerinde bazı farklılıklar görülmektedir.

Depresyon Nedir?

Uzun süre devam eden derin üzüntü hali, durgunluk, güçsüzlük, isteksizlik, karamsarlık, konuşma vehareketlerdeki yavaşlama şekli olarak tanımlanmaktadır.

Kadınların yüzde 20'sinde, erkeklerin yüzde 10'unda, ergenlerin de yüzde 5'inde görülmektedir.

 

Depresyonun Belirtileri:

• Düşük aktivite düzeyi, okul aktivitelerinden hoşlanmama, akademik olmayan okul aktivitelerine genel ilginin kaybı,
• Sosyal içe çekilme, gruplara katılmada azlık, genel sosyal ilgilerin kaybı,
• Üzüntülü ve endişeli olma, suçluluk ve utanç duyguları, kolayca kızma ağlama, ani öfke patlamaları,
• Konsantrasyon zayıflığı, kendini yerme, kendine zarar verici davranışlar, kararsızlık, karamsarlık, intihar düşünceleri,
• Uykuya dalamama, tat duygusunun kaybı, zihinsel ya da fiziksel yorgunluk, yeme alışkanlıklarında ani ve sıra dışı değişiklikler.

 

Gençlik Çağında Depresyonu Ortaya Çıkaran Faktörler

Biyolojik Etkiler: Yapılan araştırmaların sonuçları yetişkin bireylerin depresyonunda kalıtımın önemli bir faktör olduğunu göstermektedir.

Sosyal Psikolojik Etkiler: Ölüm, ayrılık ya da kayıplar depresyonu tetikleyen psikolojik nedenlerin başında yer alır.  Çocukluk döneminde yaşanan boşanma, ölüm gibi durumlarda gençlik dönemlerinde depresyon yaşama riskini artırır.

Bilişsel–Davranışsal Yaklaşımlar: Gençlik döneminde yaşanan stres, benlikle ilgili görüşler, inanç sistemi depresyonla yakından bağı olan konulardır.

Gençlik Çağında Depresyon
Ergenlik büyümek, gelişmek ve dönüşmek demektir. Ergenlik döneminde birey hem bedensel hem ruhsal hem de toplumsal alanda değişime dönüşüme uğrar. Büyümek ergenliğe özgü değildir, çocuklar da büyürler. Ama pek değişmezler. Öyleyse, ergenler hem büyürler, hem de değişirler.

Günümüz ergenlerinin en önemli sorunlarının başında kişilik problemleri, inanç problemleri, arkadaş ve aileleri ile ilgili problemler yer almaktadır.

Ergenlik dönemini bir hastalık olarak değerlendirmek son derece yanlış bir düşüncedir. İnsan olmanın doğasında var olan doğal ve gerekli bir süreçtir. Ancak yetişkinlik dönemimde baş gösterecek olan depresyonun da ilk başlangıç dönemleri olabilir.

Bireyin çocukluk dönemimden çıktığını ebeveynlerin kabul edememesi bu süreci daha sancılı yaşanır bir hale getirmektedir.

Ergenlik sürecini sınırlandıran yaş bu durumu düzenleyen ve yapılandıran önemli bir faktördür.

Ergenlik sürecinin olumlu geçmesi bazı koşulların gerçekleşmesine bağlıdır.

Bu koşullardan en önemlisi ergenin yeni rol modellere yönelebilmesidir. Bu sizin dışınızda çok farklı bir rol model olabilir. Ergenlerin düşüncelerini ve davranışlarını örnek aldıkları, etkilerinde kaldıkları, kişiler kimi zaman bir sanatçı, bir sporcu, bir politikacı bir düşünür veya bir aile büyüğü olabilir.

Ailede boşanma, ayrılık, ölüm gibi sıra dışı olaylar yaşanmış ise bu olaylara çocuğun tepkisi davranış bozukluğu biçiminde olmaktadır. Gencin birden çok rahat hareketler sergilediği, dersleri ile ilgilenmekten vazgeçtiği, okuldan kaçmaya, öğretmenleri ile sorunlar yaşamaya başladığı, kendisine hiç uygun olmayan arkadaşlara kapıldığı gözlenir.

Yaşadığı bu son derece önemli olaylar karşısında tepkisini gösteremeyen genç dolaylı yoldan depresyona girmeye başlar.

Sosyalleşme noktasında sıkıntı yaşadığı için kendisine yalnız kalacağı ortamlar oluşturmaya başlamıştır. Hayvan beslemek, onunla konuşmak ve onun bakımını üstlenmek bu ortamlardan biri olabilir.

Gençler de bu sıkıntılı süreç rol model tanımlanıncaya kadar sürmektedir. Bu süreçte ortaya şu belirtiler çıkmaktadır:

• Genç sıkıntılı ve tedirgin bir ruh halindedir.
• Derslerinde motivasyon sağlayamaz ve ilgi kaybı yaşar.
• Başladığı her işten çabuk sıkılır.
• Bedeniyle uğraşır.

Aileler bu süreçte çok stres yaşadıkları için geçlerde son derece gergindir.

Gençlerin bir bölümünde ise karamsarlık, isteksizlik, üzüntü, yalnızlık gibi içe çekilme belirtileri görülmektedir. Gençler bu süreç içerisinde yaşadıkları anlaşılamamazlık duygusuyla da aileleri ile sorunlarını konuşmaktan kaçınırlar. Arkadaşları ise bu süreçte onlara iyi gelecek nitelikte bir donanıma sahip değildirler. Depresyonun bu denli ağır yaşanmasının nedeni de aslında budur.

Hiçbir anne ve baba nedense çocuğunun bir sorunu olduğuna inanmak istemez. Kendilerini yetersiz hissetmekten de son derece korktukları için sorunları oldukça uzun bir süre görmezden gelirler. Dolayısıyla ergenleri depresyona sokan ikinci ve önemli neden anne ve babanın ilgisizliğidir.

Bu durumda anne babadan yardım alamayan gencin en yakın uzmana başvurması gerekmektedir.

 

Sibel Üresin

Davranış Bilimleri Uzmanı

www.hayatatolyesi.com

0 212 488 51 00

 

 

logo
Bugünün ihyasından yarının inşaasına
Bize Ulaşın

0(216) 612 78 22

0(216) 611 04 64

vuslat@vuslatdergisi.com

Ihlamurkuyu Mah. Alemdağ Cad.
Adalet Sok. No:11 P.K 34772
Ümraniye / İstanbul